Barış, Refah & Açık Internet Davası

Özgürlüğe Meydan Okuma

Hangi çağ veya krallıkta olursa olsun; hangi toplumsal sözleşme veya hukuk düzeni olursa olsun, insanların her zaman güvenebileceği belki de tek bir davranış biçimi vardır; o da insanlar her zaman komşusu için neyin en iyi olduğunu bildiğini düşünecektir.

Birinin komşusunu yönetmesi her zaman kontrol ya da kölelik ile ilgili değildir. Belki de en kötü yönetim şekli yardım amaçlı yapılandır. Kendileri için iyi olanı bilmeyenleri korumak adına bilgi ve deneyimi kontrol etmeye çalıştığımızda, Bilgelik Ağacını çıplak ve cahil olduğunu düşündüklerimizden koruyan yılandan farkımız kalmaz. Neleri okumaya, öğrenmeye, araştırmaya ve keşfetmeye hakkımız olduğunu söyleyen bir toplum muvaffak olamaz. Sadece özgür ve bilinçli insanlar refah ve barışa ulaşıp özgürlüklerini koruyabilirler.

Tarih boyunca insan bir kaşif olarak dahili ve harici sınırlamaları aşmaya ve okyanuslar, dağlar ve dünyanın sırlarını keşfetmeye çalışmıtşır. Biz hala kaşifleriz.

Buna karşın hala komşuları için neyin iyi olduğunu kendilerinin bildiklerine inananlar mevcuttur. Benzer olarak sansürün ve kontrolün gerekli olduğuna inananlar olduğu gibi. Bir baba içgüdüsüyle başkalarından bizleri korumaya çalıştıklarını iddia etmekteler, ancak aslında özgürlüğümüzü kullanma hakkımızdan kendilerini korumaya çalışmaktalar. Dolayısıyla, özgürlüğe karşı küresel meydan okumayla karşı karşıyayız. İnternetin ticarete, iletişime ve toplumumuza tamamen nüfuz eden rolüne rağmen, milyonlarca insan halen müşfik hükümetlerce ve şirketlerce sınırlandırılmaktadır.

Hükümetler, çoğu teknoloji hizmetleri sağlayıcılarından belli içeriklere erişimin veya bulunabilirliğin engellenmesi isterler. Büyük internet servis sağlayıcıları sıklıkla hükümetlerinin yasa dışı veya istenmeyen ilan ettikleri içeriklere veya internet sitelerine erişimi engellerler, ancak bu içerikler belli yasakların geçerli olmadığı diğer ülkelerdeki kullanıma açıktır.

Devletler sadece kısıtlayıcı organlar değildirler. Amerikan şirketleri de içerik kısıtlayabilir. Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar. Kullanıcıların büyük çoğunluğu, ifade özgürlüğü anayasal koruma altında olmasına rağmen, nefret söylemi ya da müstehcen içeriği engelleyen web site politikalarını desteklemektedirler. Toplum grupları da gösterilen içeriği kısıtlamaya çalışmaktadırlar.

İnternette pornografiye erişim tartışmalı bir konu olarak kalmaya devam ediyor. Bazıları tarafından ahlaka aykırı ve rahatsız edici görülse de, pornografi Amerika Birleşik Devletleri'nde yasak değildir. Kanun kapsamında rıza gösteren yetişkin katılımcılar bu gibi materyaller üretebilir, dağıtabilir ve satın alabilir. Çevrim içi içeriklerin kalitesi ve uygunluğu özneldir ve yalnızca bireylerin veya grupların karşıtlık veya rahatsızlık bildirmesi sebebiyle kısıtlanmamalıdır. Başta çocuklar olmak üzere, kendilerini yeteri kadar savunamayacak veya koruyamayacak durumdaki bireylerden istifade edildiği veya bu bireylere zarar verildiği görülen durumlar dışında, yetişkinler internette istediklerine ulaşma ve istediklerini paylaşma hakkına sahip olmalıdırlar.

Open Technology Institute'de müdür olan Kevin Bankston, hararetli moderasyonun "absürt and sansürlü" sonuçlar doğuracağını söylemiştir. Eylül 2012'de Facebook, The New Yorker tarafından basılan, Cennet Bahçesi'nde göğüsü çıplak olan Havva karikatürünü, Facebook'un cinsel içerikleri kaldırma politikası nedeniyle kaldırmıştır. 2015 yılında Facebook 19. yüzyıldan kalma bir resmi kaldırdığında ve tekrar Türkiye'de Muhammed peygamber'in resimlerini sansürlediğinde benzer bir sansür uygulamıştır.

Ortaklarından birinin menfaatini koruması tasarlanmış olmasa da Twitter içerik kısıtlama yetkisi olduğunu ve bu yetkiyi kullanacağını kanıtlamıştır. YouTube ise otomatik bildirme işlevine bağışık olmayan bir başka hizmet sağlayıcıdır. Sitenin sistemi test etmesi sırasında 2012 Eylül ayında Michelle Obama'nın Ulusal Demokratik Parti Kongresi'nde yaptığı konuşma ve 2012 Ağustos ayında NASA'nın Curiosity adlı kaşif robotun Mars üzerine inişine ait görüntüler geçici olarak engellendi.

Kanun koyucular, hizmet sağlayıcılar ve özgürlüğü savunma grupları internet üzerinde özgürlüğü kısıtlayan hükumetlere ve politikalara karşı savaş verirken, kısıtlayıcı internet politikalarının açık bir internet isteyen ve bu görüşü savunan kişiler için bir engel olmaya devam edeceği de açıktır.

Şifreleme İnternetin İkinci Yasasıdır.

Bilgiyi gizli tutmak ve sadece doğrudan erişim verilenlere erişebilir tutmak, çevrimiçi olarak saklanan içerik miktarı katlanarak artmaya devam ederken artan bir endişe haline geldi. Çevrimiçi "bulut" depolama çözümleri artık yaygın ve çoğu gizli bilgileri korumak için şifreleme yöntemlerini kullanıyor. Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.

Şirketler, şifrelemede hükümet organlarından daha fazla destekleyiciler. Doğru şifreleme; kullanıcılarına ağ ziyaretçileri için güvenli bir bağlantı sağlamak isteyen şirketlerce son birkaç yıldır daha fazla kullanılmaya başlayan, Ağda gezinenler için bir güvenlik protokolü olan HTTPS tarafından destekleniyor. Elektronik Sınır Vakfı (EFF) ve The Tor Projesi, Google Chrome ve Mozilla Firefox da birçok websitesiyle kullanıcıların iletişimlerini şifreleyen bir uzantı olan "HTTPS Everywhere," üzerinde işbirliği yaptılar. Birçok Silikon Vadisi ve teknoloji şirketi FBI'ın 2015'teki teknolojik inovasyon ve veri güvenliği için gerekli bir aygıt olarak şifrelemeyi savunan, şifreleme arka kapıları için olan isteğini protesto için bir araya geldiler.

Şifreleme, Anayasanın 2. ek maddesi ile paraleldir. Temel anlamda, kendini savunma hakkıdır. Ve bizler de silah taşıma anayasal hakkını savunanlar gibi daima ihtiyatlı olmalıyız. FISA gibi yasalar özgürlüğümüzü engellemekte ve kişisel gizliliğimizi ihlal etmektedir. Kısa mesajlardan İnternet arama geçmişine, İnternet'ten indirmelere kadar bilgileri gizlilik içerisinde aktarma ve görüntüleme hakkına sahibiz.

Özgür ve açık bir İnternet, tüketicilere kendi verilerini korumalarına yardım eden araçlar gerektirir. Şifreli anahtarları kırma hakkı eğer biz mahremiyet hakkını savunuyorsak gerekli bir politikadır.

Yalandan Ağ Tarafsızlığı Vaadi

2005 yılında Federal İletişim Komisyonu, Açık İnternet Yönetmeliği'ni oluşturarak interneti tüketicilere açık tutmak için girişimde bulundu. Bu düzenlemeler, ağ sağlayıcıların kullanıcılarının eriştiği içerikleri sınırlandırmalarının ve onların kullandığı hizmetleri kısıtlamalarının önüne geçiyor. Yönetmeliğin dört prensibi şu şekilde:

1. Müşteriler istedikleri yasal İnternet içeriğine erişme hakkına sahipler.
2. Müşteriler istedikleri uygulamayı çalıştırabilmeli, istedikleri hizmeti kullanabilmelidirler.
3. Müşteriler, yasal cihazlarına bağlanabilmelidirler.
4. Müşteriler, ağ sağlayıcılarının uygulamalarını, hizmet sağlayıcılarını ve içerik sağlayıcılarını seçmeyi hak etmektedirler.

"Açık Internet" tartışmaları iyi niyetle başladı ve düzgün bir şekilde uygulansaydı, Internet kullanıcılarının özgürlüğüne devam etmeleri için pozitif bir adım olabilirdi. Sorun şu ki, FCC tüketicileri korumaya ve açık interneti desteklemeye çalışmasına rağmen, seçtikleri Internet tarafsızlığı yaklaşımı yanlış yönlendirilmişti ve başarısızlığa mahkumdu. Asıl "sorun" "Internet" sağlayanlarda değildi. Hizmet sektörü kolay bir şekilde rekabetçi hale gelebilirdi, altta yatan iletim bileşenleri yaygın bir taşıyıcı temeli için, makul ve ayrım yapmayan şartlarla kullanılabilir olsaydı. Eğer bu olsaydı, tüketici beklentilerine uygun olmayan bir şekilde davranan "Internet" sağlayıcı hemen kullanıcılara gerçekten istediklerini veren alternatif sağlayıcılarla yüz yüze olurdu. Ancak bu şekliyle, "yerel ağın paylaşıma açılması" ile iletim sadece telefon ve kablo şirketlerinin eli altında ve sadece onlar "Internet" sağlayabiliyorlar. Böylece hem iletimi hem de "Internet erişimini" tekel ya da iki el altına alabiliyorlar.

İkinci problem şu ki, "ağ tarafsızlığı"kavramları "internet" alanına genişletilemeyecek öncüllere dayanmıştır.

Martin Geddes asıl sorunu şöyle açıklıyor :

FCC tüketiciler için sahte bir koruma ve ümit hissi üretti. Kurum, başlangıçta tehlikede olmayan tüketici haklarını koruyucu politikalar yürüttü. İnternet'te tarafsızlık, sözde tüketicilere daha fazla seçenek, kontrol ve erişim sağlayacaktı. Fakat kuşkusuz olarak ,FCC bu yönetmelikleri uygulayarak, tüketicilere fayda sağlayan çevrimiçi ve ağ hizmetlerinin yaratılmasını engellemiştir.

Sonuç olarak, ağ tarafsızlığı muhtemelen teknoloji şirketlerinde yeniliği yavaşlattı. Bu düzenleme "internet erişimi" sağlayıcılarının kendi hizmetlerini kullanmaları veya paylaşmaları karşılığında diğer sağlayıcılardan ücret talep etmesine izin vermedi. Hizmet sağlayıcı ortaklıkları yeniliği teşvik edebilir ve gelir büyümesi ve ekonomik refah için yeni iş modelleri oluşturabilirdi.

Yıllar içinde Açık Internet Kuralları düzenlemeleri yumuşadı ve şirketler üzerindeki kısıtlamalar gevşedi. Ancak servis sağlayıcılar düzenlemeleri zorlamaya devam ederken ve yeni yasalar önerirken bu yeni yasa ile ilgili söylenecek tek şey zararlı olduğudur.

Bu, maliyeti vergi mükellefleri tarafından karşılanan bir "çevre yolunu" özel bir ücretli yola dönüştürmeye benzer. Altyapıları maliyetleri vergi mükellefleri tarafından 100 yıldır karşılanan tekel telefon şirketleri gibi altyapı "bakımı" hala kullanıcı ücretleri ile yapılıyor. Daha önce bütün uygulamalara açık iken artık yalnızca temelindeki altyapıyı kontrol eden erişim sağlayıcılar tarafından onaylanan uygulamalara açık.

2015 Mart ayında, Birleşik Devletler FCC bu konuların bazılarının üzerine giden Açık İnternet Düzenini duyurdu. Rekabet yokluğunda regülasyonun uygun olmamasıyla birlikte, hafif bir düzenlemeye sahip olmak da gereklidir. Pazar rekabeti, duopolize edilmiş ISP pazarında kaim olmamaktadır, bu yüzden Açık İnternet Düzeni gerekli yere yatırım yapmaktadır, ancak hafif düzenlemeler. Doğru yönde bir adımdır ancak yine de üzerine gidilmeyen pek çok konu bulunmaktadır. Sağlayıcıların hala çok fazla kontrolü söz konusudur ve internet kullanıcıları, "hızlı şeritler" ve şifreleyi bloke edici teknolojileri de içeren Açık İnternet için tüm bariyer türlerine karşı savunmasızdırlar. Açık bir İnternet sadece mükemmel bir hizmet sağlarken aynı zamanda kullanıcılarının gizliliğine saygı gösteren bir ISP seçmelerine müsaade eden gerçekten rekabetçi bir pazar ile mevcut olacaktır.

Gizlilik üzerine Etkileri

ISPler ve telekom şirketleri Amerika Birleşik Devletleri'nin kesin destek ve izniyle Internet üzerinden bilgisayarınıza giren ya da çıkan her şeyi depolama kapasitesine sahiptir ve özel konuşmalarınızın denetimini, izlemesini ve depolamasını oluşturabilir. Bu kanuni dayanağı olmayan denetime duyarsız kalan Millet Meclisi,Federal İletişim Komisyonu ve Federal Ticaret Komisyonu Golden Frog için tüketici adına özel depolama çözümleri ve şifre oluşturmak ve bu işe dahil olmak adına bir katalizördür.

Mahremiyet anonimlik ile aynı şey değildir. Mahremiyet sayesinde kimliğinizi seçebiliyorsunuz. Eğer bir köpek olmak istiyorsanız bir köpek gibi davranabiliyorsunuz ancak onlar (ISS'ler ve telekom şirketleri) köpek gibi davranırken söylediğiniz her şeyi bilecektir. Böylece köpeği kovalama zamanı geldiğine karar verdikleri zaman, iletişimde bulunduklarınızdan geriye kalan izlerden kokunuzu takip edebileceklerdir.

Toplum olarak rolümüz komşumuzun ne bilebildiğini veya öğrenebildiğini veya görebildiğini yönetmek midir? Kendi hayırseverliğimiz bize ihanet mi ediyor?

İnsanları Korumak için Araçlar Geliştirmeliyiz

Regülasyonlar ve kanunlar teknolojinin insanları güçlendirmesini engelleyemez. Internetteki hükümet regülasyonları ve gizlilik dalgalandıkça, Internet taraftarlarının yapabileceği en iyi şey, barışçıl ve özgür Internet kullanımını destekleyip bunun için yaratıcı çözümler yaratmaktır.

Özgürlüğü geliştirmemizi ve interneti açık tutmamızı sağlayan uygulamalar ve araçlar yapıyoruz. Deneyimli bir ekip tarafından oluşturulan ve desteklenmekte olan VyprVPN ve Outfox, internet kullanıcılarının kişisel bilgilerini ve gizliliğini korurken, internet sitelerine ve dosyalara güvenli bir şekilde erişim sağlamaya olanak sunan, yenilikçi, iki ayrı çözümdür. Gelecekteki hizmetlerde de aynısı olacaktır.

Bu çözümler kullanıcıların bağlı kalmasına ve konum gözetmeksizin dünyanın herhangi bir yerinden ilişkilerini sürdürmelerine olanak sağlar. Yönetim sistemleriyle uyumlu aygıtlar; internet kullanıcılarının mobil aygıtları kadar bilgisayarlarında da zevk almalarını sağlar. Golden Frog'da kendi ağımızı, tüm parçalarımızı kontrol ediyoruz bu nedenle; kaynak dışı ya da 3. kişi sitelerden bizim hizmetimizi verenlere itibar etmeyiniz. Biz Cennet Bahçesine sahibiz ve Bilgi Ağacımız herkese açık.

VyprVPN: kişinin internette mahremiyetini koruyan ve İnternet servis sağlayıcılarının çevrimiçi aktiviteler ile iletişimleri kontrol etmesini ve gözlemlemesini engelleyen bir kişisel sanal özel ağdır (VPN). VPN, kısıtlayıcı ülkelerde engellenmiş olabilecek websitelerine kullanıcıların sabit erişimine izin verir. VyprVPN Golden Frog'un aktif internet kullanıcılarını Time Warner ve AT&T gibi büyük internet şirketlerinden koruyan bir girişimidir. Ama bundan daha fazlası, bu bizim internetteki şifreleme ile ilgili yasa değişikliğine karşı cevabımızdır.

Outfox, mümkün olan en iyi oyun performansını sağlamak için ağımız aracılığıyla oyuncuların trafiğini yönlendiren, en uygun hale getirilmiş bir oyun ağıdır. Outfox, gecikmeleri engellemek, takılmayı azaltmak, ping süresini düşürmek ve hızı arttırmak için bağlantıları dengeler. Outfox ayrıca, yoğun ağ trafiğinde manevra yaparak oyun sunucusuna en hızlı yolu sağlar.

Araçlar kullanıcıyı düşünerek ve kullanıcının yararına tasarlanmıştır. Kullanıcılarımızın kişisel bilgilerini açığa çıkartmayız ve bu bilgileri üçüncü taraflarla paylaşmayız. Varoluş nedenimizi ilerletmek için yeni uygulamalar geliştirmeye ve devletler ve yürürlülük organlarının kararlarına rağmen onları gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Uygulamalarda yeniliğe olan bağlılığımız internetin açık ve özgür kalmasını garanti altına alacak.

Tüm şirketlerin aynısını yapması gerektiğine inanıyoruz. Hükumet kararları ve kurumsal düzenleyici politikalar yalnızca büyümeyi ve fırsatları kısıtlar. Potansiyel olarak tehlikeli veya uygunsuz içerikleri yönetmenin tek yolu kullanıcıların kendi kendilerini denetlemelerine ve kendilerini korumak için yenilikçi çözümleri uygulamalarına izin vermektir.

İnsanlık bir Okyanustur.

360 milyon kilometre karelik alanı kaplıyor ve Dünya yüzeyinin neredeyse yüzde 75 kadarı. Bizi birbirimize, diller ve kültürler arasında bağlıyor. Hayatı devam ettirip, hayatı sürdürüyor.

İklimimiz ve soluduğumuz havanın kalitesi buna bağlı. Tarih boyunca alışveriş ve ticarette, araştırma ve keşifte birincil bir rol oynadı.

Bu, okyanustur.

Okyanus gibi internet de artık dillere ve kültürlere rağmen bizi birbirimize bağlıyor. İnternet ticaretin ve alışverişin, araştırmanın ve keşfetmenin temeli haline geldi. Tıpkı okyanus gibi internette de tehlike ve kirlilik var.

Ama bu problemlere karşın, biz anladık ki tüm harikalarıyla bu okyanus iyidir. Bir damla kirli su, kıtalar arasında bizi bağlayan ve birleştireni yok edemez. Ve yani internette yapamaz.

Okyanuslar uzun zamandır denizlerin özgürlüğü doktrinine göre işlemiştir- bu onyedinci yüzyılda ulusal hak ve yetki alanlarının okyanuslarda kısıtlanması ve o ülkenin kıyılarındaki dar bir deniz kesitiyle sınırlandırılması prensibidir. Denizin kalan kısmının herkese özgür olduğu ve kimseye ait olmadığı duyuruldu.

Okyanus gibi İnternette insanları bağlar. İnternet fikirlerin, ticaretin, bağlantıların, ilişkilerin ve zihinlerin denizidir. İnternet iletişimi, ticari işlemleri, yeniliği, kimlikleri, eğlenceyi, eğitimsel gelişimi ve aydınlanmayı kolaylaştırır.

Okyanus gibi internet de açık ve özgür olmalıdır. İnsanlık bir okyanustur. İnternete konulan bir sınır, insanlığa ve geleceğine bir sınırdır.

Yenilik, ekonomik büyümeyi sürdürmeye ve sınırları veya sınırlamaları olmayan özgür ve açık bir İnterneti korumaya yardım ediyor. Uygun ve etkili çözümler mevcut ve daha fazlası geliştirilecek.

Tüm dünyadaki internet kullanıcıları çevrim içi bilgilerini ve kimliklerini korumak için gerekli araçları temin etmelidir. Ücretsiz ve açık bir internet için küresel olarak kararlılık göstermemiz dünya refahını artırmamıza ve barışı savunmamıza yardımcı olur.

İnternet'in açık ve özgür kalmasını savunan, destekleyen ve bunun gerçekleşmesini sağlayan bir amacı olan sürekli büyümekte, küresel harekete katılmanızı istiyoruz.

Bu dava sadece ifade özgürlüğünü sağlamak için bir savaş değil, aynı zamanda küresel ticaret, uluslararası anlayış ve sonunda barış ve refah için bir stratejidir.